İstanbul Sarıyer’de 18 Ekim 2015’te gerçekleştirilen terör operasyonu sırasında polisin kurşunuyla öldürülen “Dilek Doğan davası”nda savcıdan skandal talep! Savcı, Dilek Doğan cinayetini taksire sokarak Dilek Doğan’ın katili polisin 2-6 yılla cezalandırılmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Çağlayan Adliyesi’nin önünde Dilek Doğan’ın ailesi ve avukatı ile beraber açıklama yaparak ‘af gibi’ ceza istemine tepki gösterdi.
CHP’li Yarkadaş açıklamasında şunları şöyledi:
“Polise herhangi bir çatışmaya herhangi bir tartışmaya girmediği halde polise karşı koymadığı halde evine girilerek öldürülmüştür. hatırlayın Dilek Doğan’ın öldürüldüğü dönemi, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu bizi seçmezseniz Beyaz Toroslar gelir? diyordu. Dilek Doğan beyaz toroslardan inenler tarafından bilerek ve kasten öldürülmüştür. Ancak ne yazık ki bugün mütalaasını veren savcı tüm bu delillere ve her şeyin ortada olmasına rağmen 85 inci ve 53 üncü maddeden sanığa 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası istemiştir. Ve sanık polisin bu cinayeti adeta kazayla yaptığına dair bir mütalaa ortaya koymuştur.”
‘BUNU HUKUKTA, VİCDAN DA KUBUL ETMEZ’
“Bunu ne hukuk kabul eder, ne de içimizdeki adalet duygusu kabul eder. Dilek Doğan’ın ailesi de Dilek Doğan’ın sevenleri de hiçbir şekilde savcının mütalaasını kabul edemezler. Biz burada bütün gün boyunca adaleti aradık, ama akşam 17 sularında bu adalet Sarayı’ndan adaletin çıkmadığı gördük. Bu Adalet Sarayı’ndan isterdim ki bugün adalet çıksın ve bu ülkede bir daha Dilek Doğanlar katledilmesin. Ama bu mütalaa ile birlikte göreceksiniz polisin keyfi tutumu adeta ödüllendirilecek, polis bu keyfi tutumu ile birlikte adeta keyfiliğe davet edilecek ve keyfilik artık adeta ödüllendirilecektir. Bundan sonra hiç kimsenin bu ülkede özellikle bugünkü mütalaadan sonra can ve mal güvenliğinin olmadığı savcının verdiği mütalaa ile birlikte ortaya çıkmıştır.
Bu adliyeden adaletsizlikten ve hayal kırıklığı ile ayrılıyoruz ne yazık ki bu şekilde ayrılıyoruz ve bundan sonra da olabilecek her türlü keyfiyetten de hem adalet bakanının hem buradaki savcıların hem de hakimlerin sorumlu olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Ben yaklaşık 5-6 ay önce tek bir şey söylemiştim Dilek Doğan’ın davası için. Arkadaşlar bir şey istiyoruz sadece bir şey istiyoruz Adalet istiyoruz, Adalet istiyoruz, Adalet istiyoruz ama bu Adalet Sarayı’ndan Adalet çıkmıyor ve çıkmayacağı da bir kez daha görülmüştür.”
SANIĞIN SON SÖZ HAKKI YOK
Savcının verdiği bu mütalaa ile ne yazık ki dosyanın fiilen kapatıldığını söyleyen Yarkadaş, “Savcının verdiği mütalaada bir kere sanığın son söz hakkı yoktur. Sanık aylardan bu yana hiçbir duruşmaya gelmemektedir. Sanığı bu adliye salonuna getirebilecek hiçbir güç yok. Nerede bu ülkenin Adalet bakanıyla, İçişleri Bakanı sanık polis bu cinayeti işlemene rağmen altı aydır ifade vermeye gelmiyor. Kim koruyor bu polisi?
Eğer bu polis bugün gelip ifade verseydi bu dava tamamlanacaktı. Ama şimdi ne yapılacak sanık son sözünü söylemediği için hakim ceza verse bile Yargıtay bu kararı bozacak ve o polis hiçbir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak yine görevine devam edecek. Bunun adı dosyanın fiilen katılmasıdır.”