Yarkadaş: “AKP iktidarı gazetecilerin nefes borusunu sıkıyor.”
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Türkiye, gazeteciler açısından tam bir cehenmeme dönüştü. Özgürlükler tamamen yok edildi. Gazeteciler nefes almakta zorlanıyor’’ dedi.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapan CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, “Medya açısından özgürlüğün ö’sünden bile söz edemeyecek haldeyiz. 150’yi aşkın gazetecinin demir parmaklıklar ardından tutulduğu bir ülkede, hangi özgürlükten söz edebiliriz!” ifadesini kullandı. Yarkadaş, Freedom House’un raporuna göre Türkiye’nin düşünceyi ifade özgürlüğünde 163. sıraya gerilemesinin de “vahim ve iç acıtıcı bir tablo” olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.
“SUÇ YOK Kİ SUÇLAMA OLSUN…’’
Onlarca gazetecinin aylardır cezaevinde tutulduğunu, bu gazetecilerin bir çoğunun iddianamesinin bile hazırlanmadığını belirten Yarkadaş, “Sanırım suçlayacak bir şey bulamadıkları için iddianame de yazamıyorlar’’ diye konuştu. CHP’li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İddianamesi olanlar ile olmayanlar arasında bir fark yok; iddianame dedikleri belge de boş sözlerden ibaret… Gazetecilerin attığı tweetler, yaptıkları konuşmalar ve yorumlar suç unsuru olarak dosyaya konulmuş… Bunu da önümüze iddianame olarak koyuyorlar… Bunlar iddiası olmayan iddianamelerdir… Bu yüzden hiçbir hükmü yoktur.”
“SANSÜR VE OTO SANSÜR AT BAŞI GİDİYOR”
15 Temmuz darbe girişimin ardından, özgürlüklerde büyük bir gerileme yaşandığını da vurgulayan Yarkadaş, “OHAL’le birlikte yayımlanan Kıyım Hükmünde Kararnameler ile gazetelerin, televizyonların ve radyoların kapısına kilit vuruluyor. Gazeteciler işlerine her gün korkuyla gidiyor’’ dedi.
AKP’nin yeni atadığı 1341 hakimin yüzde 90’ının AKP yöneticisi olduğunu hatırlatan CHP’li Yarkadaş, “Bunlar da gazetecilerin üzerinde yeni bir tehdit dalgası oluşturacak. Gazeteciler için her şey daha da zorlaşacak’’ diye konuştu.
HALKIN HABER ALMA HAKKI YOK EDİLİYOR
İktidarın baskısının sansüre ve oto sansüre yol açtığını vurgulayan Yarkadaş, “Gerçeğin peşinde koşan gazeteci, ya FETÖ’cü, ya PKK’lı ya da DHKP-C’li olmakla suçlanıyor. Aslı astarı olmayan suçlamalarla karşı karşıya kalmaktan çekinen birçok meslektaşımız, gazetecilik yapamaz hale geliyor. Sansür baskısı oto sansürü tetikliyor. AKP iktidarı gazetecilerin nefes borusunu sıkıyor. Bu da halkın haber alma hakkının gasp edilmesi anlamına geliyor’’ diye konuştu.
MEDYANIN RÖNTGENİ
Açıklamasında medyanın içinde bulunduğu durumun röntgenini de çeken Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:
“15 Temmuz darbe girişimin ardından, 800’ü aşkın gazetecinin pasaportuna ve basın kartına gerekçe dahi gösterilmeden el konuldu. 175 medya kuruluşunun kapısına kilit vuruldu. 2500’ü aşkın gazeteci işsiz bırakıldı. 150’nin üstündeki gazeteci cezaevinde tutuluyor. Bu, basın özgürlüğünün ö’sünün bile kalmadığını gösteriyor. İktidar, gerçeği yazan kim varsa, susturmak, gözdağı vermek ve etkisiz hale getirmek için her türlü yöntemi uyguluyor.”
CUMHURİYET VE BİRGÜN YAZARLARINI HATIRLATTI
Cezaevinde haksız bir şekilde tutulan onlarca gazetecinin yaşam koşullarının git gide zorlaştığına dikkat çeken Yarkadaş, “Cumhuriyet Gazetesi yazarları hala istedikledi kitapları okuyamıyor. Onlara gönderilen kartlar ve mektuplara keyfi bir biçimde el konuluyor’’ dedi.
Yarkadaş, “Birgün Gazetesi çalışanları ise iddianame bekliyor… İddianame yazılmış mı yazılmamış mı kimse bilmiyor… Suçlama nedir; onu da kimse bilmiyor… Ama yandaş medya, Birgün çalışanlarını infaz etmekten geri kalmıyor. Sanıkların görmediği iddianame, yandaş medyanın sayfalarında cirit atıyor’’ diye konuştu.
AĞIR BEDEL
Yarkadaş, başta Cumhuriyet ve Birgün çalışanları olmak üzere tutuklu gazetecilerin bırakılmasını da istedi. Yarkadaş, “Cumhuriyet yazarları aylardır adeta rehin tutuluyor. Yazarlara ağır bir bedel ödetiliyor. Cumhuriyet yazarlarını artık serbest bırakın; tutukluluk işkenceye dönüştürüldü” ifadesini kullandı.
GAZETECİLİĞİ SUÇ OLARAK GÖRÜYORLAR
AKP’nin gazeteciliği suç olarak görmekten vazgeçmediği sürece, Türkiye’nin düşünceyi ifade özrgülüğü alanında büyük sıkıntılar yaşayacağına dikkat çeken Yarkadaş, “İktidar bu tablodan hiç rahatsızlık duymuyor. Onlar gazeteciliği organize bir suç olarak görüyor’’ dedi. Yarkadaş, “Eğer öyle olmasaydı; gazetecileri çete suçlarını takiple yükümlü olan Organize Şube Müdürlüğü’ne gözaltına aldırtmazlardı’’ diye konuştu.
BAĞIMSIZLIK YOK EDİLDİ
Yarkadaş, medyanın yaşadığı en büyük sorunlardan birinin ise ‘’editoryal bağımsızlığın’’ yok edilmesi olduğunu söyledi. CHP’li vekil, “İktidar, medya patronlarına baskı yaparak istemediği haberlerin sayfalarda ya da ekranlarda yer almasını engelliyor. Gazeteciler haberlerini bu yüzden özgürce yapamıyor” dedi.
YEREL MEDYA ‘TEK SES’ HALİNE GETİRİLDİ
Yerel medyanın da bir süre önce “gazete birleştirme” yoluyla tek sesli hale getirildiğini belirten Yarkadaş, “İktidarın istemediği hiçbir sesin duyulmasına tahammül edilemiyor” diye konuştu. Yarkadaş, medyadaki tek özgürlük alanını ise, “AKP karşıtlarına küfretme özgürlüğü’’ olduğunu savundu. CHP’li vekil, “Muhaliflere küfür, hakaret ve iftira özgürlüğü var. Bunun dışında bir özgürlük yok” dedi.
Türkiye’nin bu karanlık tabloyu mutlaka geride bırakacağına inandığını belirten Yarkadaş, “Sendikasız, sigortasız çalıştırılan, kamu ilanlarından mahrum bırakılan, editoryal bağımsızlıkları gasp edilen meslektaşlarım, kamu adına soru sorma görevlerini her koşulda yerine getirmeye çalışıyor. Onların mesleğe duydukları saygı, iktidarın yarattığı bu kör karanlığı aydınlatacaktır’’ dedi.